Yazar Ak,"Temizlik Medeniyettir"

Gerçek urfa Haber Ajansı Köşe Yazarı Sadun Ak, bu haftaki köşe yazısında temizlik ilgili önemli tespitlerde bulunarak köşe yazısına taşıdı.

Kıymetli okuyucularım bu haftaki köşe yazımızı tüm Dünyanın, ülkelerin ve özellikle memleketimizin kanayan yarası olan temizliğe ayırdık.

Atalarımız bu konuyu ne güzel dile getirmişlerdir:

"ASLAN YATTIĞI YERDEN BELLİ OLUR"

"TEMİZLİK UYGARLIKTIR"

"EN GÜZEL TEMİZLİK KİRLETMEMEKTİR."

Temizlik imandandır.

-Akan su yosun (pislik) tutmaz.

-Güneş giren eve doktor girmez.

-Temiz bir çevre istiyorsan, önce kendi kapının önünü süpür.

-Evini temiz tut misafir gelebilir kendini temiz tut Azrail gelebilir.

-Vücudunu kirden, ağzını küfürden, kalbini kibirden koru.

-Temiz bir vicdan kadar yumuşak yastık yoktur.

-İnsanı elbisesine göre karşılarlar, bilgisine göre ağırlarlar.

-Tüccarın malı temiz olsa yol üzerinde kendisi yer.

-Temiz avlu evin süsüdür.

-Kan dökenin kanı temiz kalmaz.

-Su akmayınca durulmaz.

-Temiz iş altı ayda çıkar.

-Devamlı akan su yatağını ve kendini temiz tutar.

-Temiz elleri olan insanların da kirli düşünceleri vardır.

-Güneş girmeyen eve doktor girer.

-Temiz hava farklı kokar.

-Sağlık varlıktan yeğdir.

-Temizlik aileden başlar.

Temize havale etmek gibi bir sürü söz ve deyim vardır.

Evet yukarıda belirttiğim gibi atalarımız temizliğe bu kadar önem verirken ve bu kadar önemserken biz neden kirletiyoruz, neden kendimizin ve çevremizin kıymetini bilmiyoruz.

Bu gün çevremizi, ormanları, parkları, akan suları, denizleri, gölleri, su kanallarını, yolları havuzlarımızı, göletlerimizi, kaldırımlarımızı, binamızı, bahçemizi temiz tutmak bize ne kadar gerekliyse, yarın biz öldükten sonra bu miras bizim çocuklarımıza kalacaktır öyle değil mi?

O halde neden evimizi, çevremizi, ve Dünyamızı temiz tutmuyoruz.

Temizlik aileden başlar.

Eğer sen ilk önce kendinden başlayıp sonra da çocuklarına bunu aşılamaz isen yarın-öbür gün karşıdan hiç bir şey bekleyemezsin.

Yani ne ekersen onu biçersin misali.

Örneklerle dile getireyim.

Sabah erkenden kalkıp yürüyüş için grup arkadaşlarım ile GAP ETAP 3'e gidiyoruz.

İnanır mısınız her taraf leş gibi , mangal kömüründen tutun da çocuk bezi, kedi leşi, yandırılmış bankın tahta parçaları, hazır tabak ve bardaklar, poşetler naylon sofra bezleri, pet su ve kola şişeleri, yemek artıkları, ekmek parçaları, atılmış ve kırılmış soda, bira ve votka şişeleri hatta ve hatta insan pisliğini bile görüyoruz.

Yani temizlik bu mudur arkadaşlar soruyorum size?

Sen bir gün önceden geliyorsun güzelce yiyip içiyorsun, mangalını yakıyorsun, yemeğini yiyiyorsun sonra bulunduğu yere ve çevreye sıçıp o şekilde bırakıyorsun bu mudur senin medeniyetin ve bu mudur senin temizlik anlayışın?

Yahu biz ne yapıyoruz arkadaşlar zıvanadan çıkmışız haberimiz yok.

Yarın tekrar lazım edecek bir daha aynı yere gelip piknik yapacaksın bunu düşünecek kadar beyniniz yok mu be arkadaş?

Sen gelmezsen bile bir başkası gelebilir.

Yarın oraya gelen kişi veya aileler sen zannediyorsun ki sana dua mı edecekler yoksa beddua mı edecekler?

Orasını hiç merak etmeye gerek yok bence okkalı bir küfür yemişlerdir.

Bunun yanında yüksek desibelli motosiklet ve büyük araçların korna sesleri de cabası...

VE DİYORUM Kİ LÜTFEN AMA LÜTFEN !

BİR AN ÖNCE KENDİNİZE BİR ÇEKİ DÜZEN VERİN.

ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEK KÂRDIR.

EVİMİZİ, BAHÇEMİZİ, CADDELERİMİZİ, AKARSU, DENİZLERİMİZİ, GÖLLERİMİZİ  PARK VE ORMANLIK ALANLARI TEMİZ TUTALIM.

YAKTIĞIMIZ PİKNİK ATEŞİNE DİKKAT EDELİM!

SEVGİLERİMLE...

Sadun Ak