Vali Erin, mesajında şunları dile getirdi:
Kuvvet ve ilhamlarını tarihten alan milletlerin gözü ve yolu istikbaldedir. Dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, bugünü anlamayanların ise yarınları karanlıktan başkası olamaz.Birçok medeniyetin temelinin atıldığı, şehirleşmenin altyapısını oluşturan birikimin odağı olan Şanlıurfa, bölgesindeki stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca sık sık işgallere uğramıştır.Binlerce yıllık Türk yurdu olan Urfa’nın gördüğü son işgal, 1. Dünya Savaşı sonunda önce İngilizler, ardından Fransızlar tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun artık bittiğini düşünerek, kutsal vatan toprağımızı kendilerince paylaşan milletlerin işgal girişimine karşı halk hareketinin ilklerinden olan urfa Kurtuluş Mücadelesi, nesilden nesile aktarılan kahramanlık ruhuyla yaşatılmaktadır.
Vatan dediğimiz topraklar, bu milletin asli yurdudur ve kaderinde her zaman zorluk vardır. Anadolu’yu tanımak isteyenlerin karşısına ilk çıkan şehir Urfa’dır. Çünkü bu şehir bir kültürler bahçesi, manevi yolların güzergâhı ve kesişme noktası, medeniyetlere ışık tutan Peygamberler Şehri olarak kadimdir. Bu kadim şehrin dinamikleri, her meseleyi ferasetle muhakeme eden, durumu iyi tahlil eden ve atacağı adımdan tereddüt etmeyen güçlü bir yapıya sahiptir. İşte bu güçlü yapıdan doğan kuvvet, 11 Nisan 1920 tarihinde mukaddes şehrini işgal edenlere karşı büyük bir zaferin elde edildiği şanlı mücadeleyi, büyük bir kahramanlıkla gerçekleştirmiştir.Bu şanlı mücadelenin 102’nci yıl dönümünde; Samsun’dan başlayarak hürriyet ve özgürlük meşalesini yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu mukaddes şehrin düşman işgalinden kurtarılmasının ilk adımlarını atan 12’leri, tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyor, Şanlıurfalı hemşerilerimin 11 Nisan Kurtuluş Bayramını tebrik ediyorum.
Kuvvet ve ilhamlarını tarihten alan milletlerin gözü ve yolu istikbaldedir. Dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, bugünü anlamayanların ise yarınları karanlıktan başkası olamaz.Birçok medeniyetin temelinin atıldığı, şehirleşmenin altyapısını oluşturan birikimin odağı olan Şanlıurfa, bölgesindeki stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca sık sık işgallere uğramıştır.Binlerce yıllık Türk yurdu olan Urfa’nın gördüğü son işgal, 1. Dünya Savaşı sonunda önce İngilizler, ardından Fransızlar tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun artık bittiğini düşünerek, kutsal vatan toprağımızı kendilerince paylaşan milletlerin işgal girişimine karşı halk hareketinin ilklerinden olan urfa Kurtuluş Mücadelesi, nesilden nesile aktarılan kahramanlık ruhuyla yaşatılmaktadır.
Vatan dediğimiz topraklar, bu milletin asli yurdudur ve kaderinde her zaman zorluk vardır. Anadolu’yu tanımak isteyenlerin karşısına ilk çıkan şehir Urfa’dır. Çünkü bu şehir bir kültürler bahçesi, manevi yolların güzergâhı ve kesişme noktası, medeniyetlere ışık tutan Peygamberler Şehri olarak kadimdir. Bu kadim şehrin dinamikleri, her meseleyi ferasetle muhakeme eden, durumu iyi tahlil eden ve atacağı adımdan tereddüt etmeyen güçlü bir yapıya sahiptir. İşte bu güçlü yapıdan doğan kuvvet, 11 Nisan 1920 tarihinde mukaddes şehrini işgal edenlere karşı büyük bir zaferin elde edildiği şanlı mücadeleyi, büyük bir kahramanlıkla gerçekleştirmiştir.Bu şanlı mücadelenin 102’nci yıl dönümünde; Samsun’dan başlayarak hürriyet ve özgürlük meşalesini yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu mukaddes şehrin düşman işgalinden kurtarılmasının ilk adımlarını atan 12’leri, tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyor, Şanlıurfalı hemşerilerimin 11 Nisan Kurtuluş Bayramını tebrik ediyorum.