Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan tasarruf tedbirleri genelgesi, medya sektörünü adeta idam sehpasına gönderecek niteliktedir. Tasarruf adı altında, medyaya ilan verilmemesi ve gazete ile dergi aboneliklerinin iptal edilmesi gibi kararlar alınmıştır. Bu durum, özellikle belediyelerin verdikleri ilanlar ve gazete-dergi abonelikleri ile ayakta durmaya çalışan Anadolu medyasının gelir kaynaklarını kurutmuştur. Medyanın gelir kaynağını kurutmak, basını sansürlemekle eşdeğerdir. Bu karar, Anadolu medyasını yok etme noktasına getirmiştir.Türkiye İnternet Gazeteciler Derneği (TİGAD) Başkanı Okan Geçgel, bu durumu kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek, 24 Temmuz’un anlam ve önemine yakışır şekilde, hükümetin ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu genelgede basını kapsam dışı bırakmasının en doğru karar olacağını vurguladı.Okan Geçgel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslenerek, basının üç kuruşluk ilan geliri ve birkaç gazete-dergi aboneliği ile tasarruf sağlanamayacağını ifade etti. Ancak, bu ilanlar ve aboneliklerin basın için hayati önem taşıdığını belirten Geçgel, tasarruf adı altında basının susturulmasının ve engellenmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bu genelgenin derhal gözden geçirilmesi ve bağımsız basının yaşatılması için gereken adımların atılması gerektiğini dile getirdi.Geçgel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Medyanın gelir kaynaklarını kesmek, basını susturmak anlamına gelir. Bu, doğrudan doğruya demokrasinin temel direklerinden birini yıkmak demektir. Hükümetin bu kararını şiddetle kınıyor ve geri adım atmasını talep ediyoruz. Anadolu’daki yerel gazeteler ve internet gazeteleri, zaten kısıtlı imkanlarla halka doğru bilgi ulaştırmaya çalışırken, bu tür önlemlerle daha da zor duruma düşecektir. Biz TİGAD olarak, basının özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin dört bir yanındaki gazeteciler, demokrasinin ve özgürlüklerin korunması için mücadele etmekten vazgeçmeyecektir."Geçgel, sözlerine devam ederek, "Tasarruf tedbirleri adı altında basına uygulanan bu baskı, yalnızca medyayı değil, halkın haber alma hakkını da hedef almaktadır. Eğer bu uygulamalar devam ederse, Türkiye’nin dört bir yanında gazeteciler zor durumda kalacak, bağımsız habercilik tamamen ortadan kalkacaktır. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Hükümeti, medyaya yönelik bu baskıcı politikalardan derhal vazgeçmeye ve basını desteklemeye çağırıyorum. Aksi halde, demokratik değerlere ve özgürlük ilkesine büyük bir darbe vurulmuş olacaktır," dedi.Okan Geçgel, 24 Temmuz Basın Bayramı'nı kutlamak için sıraya giren ve sadece iki satırlık açıklamaları ile basını sözde önemsediğini ortaya koymaya çalışan yetkilileri daha samimi olmaya davet ederek, basını adeta yok edecek tasarruf tedbirleri konusunda herkesi basının yanında saf tutmaya çağırdı. Türkiye’nin dört bir yanındaki gazetecilerin özgür ve bağımsız basın için mücadele etmeye devam edeceğini belirten Okan Geçgel, bu mücadelede hükümetin basını desteklemesi ve engellememesi gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde, Türkiye'nin demokratik yapısının büyük zarar göreceğini ve toplumun haber alma hakkının engelleneceğini vurguladı.
GÜNCEL
Yayınlanma: 24 Temmuz 2024 - 14:20
TİGAD Başkanı Okan Geçgel'den Basın Bayramı'nda Çok Sert Açıklama!
Özgür ve tarafsız bir basının varlığı, güçlü demokrasilerin olmazsa olmazıdır. 24 Temmuz 1908’de Türk basınında sansürün kaldırılması, her yıl 24 Temmuz'da "Gazeteciler ve Basın Bayramı" olarak kutlanmakta ve özgür basının değerini hatırlatmaktadır. Ancak, son dönemde alınan bazı kararlar, bu temel ilkeyi ciddi şekilde tehdit etmektedir.
GÜNCEL
24 Temmuz 2024 - 14:20