Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kahverengi kokarca zararlısıyla mücadeleye yönelik düzenlenen Kahverengi Kokarca Mücadelesi Eylem Planı toplantısına katıldı. İstanbul’daki Devlet Su İşleri (DSİ) Libadiye Yerleşkesinde yapılan toplantıda, kahverengi kokarca zararlısıyla mücadeledeki son gelişmeler ele alındı. Yumaklı, tarımsal üretimi tehdit eden bu zararlıyla mücadelede alınan önlemleri ve gelecekte yapılacak çalışmaları paylaştı.
Kahverengi Kokarca ve Türkiye’deki Durumu
Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcayı Doğu Asya kökenli bir zararlı olarak tanıttı. 1996 yılında Amerika kıtasında keşfedilen bu zararlının hızla yayılarak 2004’te Avrupa’da, 2013’te Rusya’da, 2015’te ise Gürcistan’da görüldüğünü belirtti. Türkiye'de ise ilk kez 2017 yılında tespit edilen kahverengi kokarca, özellikle fındık, meyve ve sebze bahçelerinde ciddi zararlara yol açıyor. Yumaklı, 2023 ve 2024 yıllarında görülen artışla birlikte, bu zararlının etkisinin büyük olabileceğine dikkat çekti ve etkili bir mücadele yapılmadığı takdirde daha büyük zararlara yol açabileceği konusunda uyardı.2023 Kahverengi Kokarca Mücadelesi Eylem Planı
Bakan Yumaklı, 2023’te hazırlanan Kahverengi Kokarca Mücadelesi Eylem Planı’nın bütünsel bir yaklaşım benimsediğini ve zararlıyla mücadelede mekanik, biyolojik, biyoteknik ve kimyasal yöntemlerin kombinasyonunun kullanıldığını ifade etti. Bu plan kapsamında Samuray arısı üretimi başlatıldığını, 2024 yılı itibariyle 207 bin Samuray arısının doğaya salındığını belirtti. 2025’te bu sayının bir milyona ulaşacağı müjdesini veren Yumaklı, biyolojik mücadele yöntemlerinin çevreye zarar vermeden etkin bir şekilde zararlılarla mücadele imkanı sunduğunu vurguladı.Alternatif Yöntemler ve Koordineli Mücadele Önemli
Yumaklı, feromon tuzakları ve mekanik toplama yöntemlerinin de etkin bir şekilde kullanıldığını belirtti. Bu yöntemler, kimyasal ilaçların etkilerini azaltarak insan sağlığını korumayı hedefliyor. Ayrıca, bu zararlı ile mücadelede koordinasyonun önemine değinen Bakan Yumaklı, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle yakın iş birliği yapıldığını söyledi.Yumaklı, “Koordineli mücadele olmazsa bir tarafta yapılan mücadele diğer taraftaki zafiyetten etkilenir” diyerek, başarılı bir mücadele için tüm birimlerin birlikte çalışmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, halkın bu zararlıyı tanıması gerektiğini belirterek bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının artırılmasının gerektiğini vurguladı.Tespit ve İzleme Çalışmaları
Zararlının yayılmasının önlenmesi için tespit ve izleme çalışmalarının önemine değinen Bakan Yumaklı, zararlının yoğun olduğu bölgelerde hızlı ve etkili bir mücadele için bu çalışmaların elzem olduğunu söyledi. Kimyasal mücadelenin zorunlu olmadığı yerlerde ise mekanik, biyoteknik ve biyolojik yöntemlerin ön planda tutulacağını belirtti.Gıda Arz Güvenliği ve Tarımsal Üretim İçin Kritik Adımlar
Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcayla yapılan mücadelenin sadece tarımsal üretim için değil, aynı zamanda gıda arz güvenliği için de büyük önem taşıdığını ifade etti. Bu zararlılarla mücadelede hassasiyet gösterilmezse ciddi verim kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çeken Yumaklı, bu kayıpların yüzde 30 ile 40 arasında olabileceğini, bazı ürünlerde ise bu oranın yüzde 60’a kadar çıkabileceğini belirtti.Sürdürülebilir Tarım İçin Mücadele Gerekiyor
Bakan Yumaklı, tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak ve gıda güvenliğini sağlamak için zirai mücadele ve diğer mücadele yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gıda güvenliğini sağlamak ve dünya pazarlarındaki rekabet gücünü artırmak adına bu mücadelelerin devam edeceğini ifade etti.Kahverengi Kokarca Nedir?
Kahverengi Kokarca (Halyomorpha halys), Asya kökenli, oldukça zararlı bir böcektir ve genellikle tarımsal üretim için ciddi tehditler oluşturur. İlk olarak 1996 yılında Amerika kıtasında tespit edilen bu zararlı, hızla yayılmış ve 2004’te Avrupa, 2013’te Rusya, 2015’te ise Gürcistan’da görülmeye başlamıştır. Türkiye’de ise ilk kez 2017 yılında tespit edilmiştir.Kahverengi kokarca, özellikle meyve, sebze ve fındık gibi ürünlerde büyük zararlara yol açabilir. Bu böcekler, bitkilerin özsuyunu emerek, bitkilerin büyümesini engeller ve verim kaybına neden olur. Ayrıca, meyve ve sebzelerde estetik bozulmalara ve iç kalite kayıplarına yol açabilir.Kahverengi Kokarcayı Tanıma
- Rengi ve Büyüklüğü: Kahverengi kokarca, genellikle kahverenginden griye kadar değişen renklerde olup, 1.7-1.9 cm uzunluğundadır. Arka kısmı üçgenimsi bir şekle sahiptir.
- Yaşam Alanı: Bu zararlı, genellikle tarımsal alanlarda, özellikle meyve bahçeleri, sebze tarlaları, fındık bahçeleri gibi yerlerde görülür. Ayrıca evlere ve binalara da girebilir, bu yüzden kışın kapalı alanlarda da sıkça görülür.
Zararı
Kahverengi kokarcaların zararları şunlardır:- Bitkisel Zararlar: Özellikle meyve ve sebzelerde, bu böceklerin ağzındaki iğne benzeri organlarıyla bitkilerin özsuyunu emerler. Bu, bitkilerin zayıflamasına ve verim kaybına yol açar.
- Ekonomik Zararlar: Tarımda büyük kayıplara yol açabilir. Ürünlerin estetik bozulması nedeniyle pazarlama zorlukları yaşanabilir.
- Zararlı Etkiler: Kokarcaların, bitkilerle beslenirken bıraktıkları maddeler de zararlıdır. Bu maddeler, meyve ve sebzelerin tatlarını bozar, bu da gıda kalitesini olumsuz etkiler.
Mücadele Yöntemleri
- Kahverengi kokarca ile mücadelede çeşitli yöntemler kullanılır:
- Kimyasal Mücadele: Kimyasal ilaçlar, yoğun zararı önlemek için kullanılır. Ancak, bu ilaçların çevreye ve insan sağlığına zarar vermemesi için dikkatli kullanılması gerekmektedir.
- Biyolojik Mücadele: Samuray arısı gibi doğal düşmanların kullanılması, zararlıyı biyolojik yollarla kontrol altına almak için etkili bir yöntemdir. Bu arılar, kokarca larvalarını hedef alır.
- Mekanik ve Biyoteknik Yöntemler: Feromon tuzakları ve tuzak bitkiler kullanarak kokarcaların çekilmesi sağlanabilir.
- Eğitim ve Bilinçlendirme: Çiftçilere ve halktan bireylere kokarcaları tanıma, erken tespit etme ve mücadele yöntemleri hakkında eğitimler verilir.