Glokom, belirti vermeden ilerleyen bir Göz hastalığı olup, erken tanı ve tedavi görme kaybını önleyebilir. Glokom, yaygın olarak 'göz tansiyonu' olarak bilinir ve ülkemizde ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzmanlar, hastalığın erken dönemde tespit edilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Ülkemizde yaklaşık 1,5 - 2 milyon Glokom hastası olduğunu belirten uzmanlar, bu hastalığın toplumumuzda 40 yaş üzerinde yüzde 2, 60 yaş üzerinde ise yüzde 10 oranında görüldüğünü ifade ediyor. Ancak endişe verici bir gerçek var ki, glokomun belirtilerini göstermemesi nedeniyle hastaların yarıya yakınının hastalığından haberdar olmadığı ortaya çıkıyor.
Glokom, göz içi basıncının yüksek olması nedeniyle görme sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar varabilen bir hastalıktır. Bu hastalığın sinsi bir şekilde ilerlediğini belirten uzmanlar, başlangıçta genellikle herhangi bir belirti göstermediğini ve görmede bozukluk veya ağrı gibi şikayetlerin olmadığını ifade ediyorlar. Ancak hastalık ilerledikçe görme alanında kör noktalar oluşur ve hastalar etraflarını bir borudan bakar gibi görmeye başlarlar.
Glokom risk faktörleri arasında ailede glokom öyküsü, uzun süreli kortizon tedavisi, göz içi iltihabı, ileri yaş, şeker hastalığı, yüksek veya düşük vücut tansiyonu, yüksek miyopi veya hipermetropi, göz yaralanmaları, migren ve kansızlık gibi durumlar yer alıyor.
Hastalığın tedavisinde ise üç farklı yöntem kullanılmaktadır: damla ve ilaç tedavisi, SLT lazer tedavisi ve cerrahi müdahale. Bu tedavi yöntemleriyle göz içi sıvı basıncı kontrol altına alınarak görme sinirlerine zarar gelmesi engellenir. Ancak uzmanlar, hastalığın erken teşhis edilmesinin önemine vurgu yaparak, 40 yaşın üzerinde olan herkesin düzenli olarak uzman bir göz merkezinde kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Glokom, erken dönemde fark edilmez ve tedavi edilmezse ciddi görme kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle, toplumda farkındalığın artırılması ve düzenli göz muayenelerinin yapılması hayati önem taşımaktadır. Glokomun sinsi ilerleyişine karşı erken tedbir almak, görme sağlığını korumak için kritik bir adımdır.