Urfa 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Lokman Ayebe ve koğuş arkadaşları, yaşadıkları hak ihlalleri ile ilgili Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mektup gönderdi. Keyfi uygulamaların arttığına yer verilen mektupta, “Özellikle cezaevi savcısının bizlere karşı tehditkar tutumu ciddi ve vahim bir hal almış durumdadır. En son bir arkadaşımıza ‘ben olsam seni idam ederdim’ tehdidi bizlerde ciddi endişelere neden olmaktadır. Öncesinde ise, ayağını sertçe yere vurup ‘pişeceksiniz’ tehdidinde bulundu” ifadelerine yer verildi.
‘GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞMEDEN FAYDALANAMIYORUZ’
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre cezaevlerinde yeni faaliyete geçirilen görüntülü konuşmadan yararlanamadıklarını belirten tutukluların mektubunda, “Diğer mahkumlar yarım saat görüntülü konuşmadan faydalanabilirken bizler sadece yarım 10 dakika sesli görüşme veriliyor. Ağırlaştırılmış ceza alıp onaylanmayan arkadaşlarımız ise hukuki olmayan bir şekilde haftada bir kere telefon hakkı veriliyor. Diş reviri, uzun süredir bulunduğumuz cezaevinde bulunmamaktadır. Diş ağrısı çeken arkadaşlarımız uzun süredir bu ağrılarla yaşamak zorunda kalıyor. Odamızda bulunan 70 yaşındaki arkadaşımız, Celal Ercan tek bir dişi dahi yoktur. Uzun süredir protez diş yapılması için cezaevi idaresine söylüyoruz. Ama idare doktor yok edip geçiştiriyor” denildi. ‘EŞYALARIMIZ VERİLMİYOR’
Kargoyla kendilerine gelen eşyalarının “kantinde var” denilerek kendilerine verilmediğine vurgu yapan tutuklular, mektupta, “Kantinde bulunanlar ise tek çeşit olup çok pahalıdırlar. Ziyaretçilerimizin bize verilmek üzere ilgili birime teslim edilmek istenen eşyalarımız ‘kargoyla gönderin’ denilerek kabul edilmemekte ailelerimize maddi açıdan mağduriyet yaratacak keyfi tutumlar uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı. ‘İDARE GÖRÜŞME TALEBİNİ KARŞILIKSIZ BIRAKTI’
Mektubun devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Sıraladığımız ve bahsettiğimiz diğer sorunlar, sözlü olarak dile getirilen veya yazılı olarak çözülmesine ilişkin başvurularda bulunan ancak ısrarla görmezden gelinen sorunlar olarak, cezaevinde ağırlaşarak sürmektedir. Bu sorunlara ilişkin cezaevi idaresi ile görüşme taleplerimizin tümü karşılıksız bırakılmaktadır. Cezaevi birinci müdürü ve savcısının bizlere ideolojik yaklaşımları ve keyfi uygulamaları kronik bir hale getirmiş. Öyle ki ucuzluğundan dolayı çoğu zaman tercih ettiğimiz ‘Mekap’ markalı ayakkabılar sırf markasından dolayı ‘müdürün kararıdır yasaklıdır’ denilip verilmiyor. Yaşadığımız bu sorunlara karşı gerekli işlemleri yapacağınıza olan inancımızı belirtiyor.” Duvar Gazetesi