Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde Türk bilim insanı ve yüksek jeofizik mühendisi Profesör Doktor Övgün Ahmet Ercan, “Deprem Neden Yıkıyor?” konulu konferansta yaptığı açıklamalarda önemli noktalara dikkat çekti.
Konferansta büyük deprem olan bölgelerde aynı büyüklükte depremlerin tekrar olabileceğini vurgulayan Profesör Doktor Ercan, özellikle erzincan iline dikkat çektiği açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“1939 Erzincan depremi Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi biliyorsunuz. Deprem denildiğinde Türkiye’de, özellikle biz bilim adamları arasında hemen aklımıza Erzincan gelir. Türkiye bir deprem ülkesi değil. Türkiye’nin deprem ülkesi olması için 8’in üzerinde depremlerin olması gerekiyor.
Türkiye’nin 17. yüzyılda ki bir depremi dışında 8’den büyük hiçbir depremi yoktur. Dolayısıyla Türkiye, Japonya ve Filipinler gibi birinci derece bir deprem ülkesi değildir ama Türkiye’de olan yıkımlar nedeniyle dünyada ilk beşe giriyor. Peki bunun nedeni ne? Bunları inceleyeceğiz. Erzincan’daki deprem gece olmuştu ve kış günüydü.
Hava eksi 30 dereceydi. Bu havada insanlar donarak ölür. Evlerde sobalar yandığı için yanarak da öldüler. Öte yandan, bir yerde bir deprem olmuş ise gelecekte o yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır. Diğer bir değimle Erzincan 7.9’u 1939’da gördü ise, Erzincan gelecekte 7.9 büyüklüğünde depremi görecektir. Dolayısıyla bizim Erzincan’da yapılaşma olayımızı sanki 8 büyüklüğünde bir deprem gelecekmiş gibi hazırlamamız gerekiyor.
O gün Erzincan küçüktü, şuan daha büyük. Erzincan’da önlem almak için, yarın çok geç olur. Erzincan’da eğer yıkıcı bir deprem erken beklenirse, 2035 ile 2045 yılları arasında bir deprem beklerim. Uzun beklenti içinde ise 2300 yılları civarında deprem olabilir ama 2035 ile 2045 yılları arası daha uygun gözüküyor. Bu arada daha erken deprem olabilir mi? Olabilir. Çünkü, Erzincan’daki davranış niteliği öyle”