Halkların Demokratik Partisi (HDP) urfa İl Örgütü, Urfa 78’liler Girişimi ve Urfa Barosu, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yıl dönümü nedeniyle “12 Eylül, hukuksuzluk ve adalet arayışı” konulu panel düzenledi. Urfa Barosu Hizmet Binası’ndan bulunan Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yapılan panele Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şube yöneticileri, Urfa Emek ve Demokrasi Platformu birleşenleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Panelin düzenlendiği salona “12 Eylül, hukuksuzluk ve adalet arayışı” yazılı pankart asıldı.Dönemin tanığı ve 1980 ve 1982 yıları arasında Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde iki yıl tutulan Urfa 78’liler Girişimi Sözcüsü Vahit Akgün’ün moderatör olduğu panelde, hdp Genel Merkezi Hukuk Komisyonu üyesi Sevda Çelik Özbingöl, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve Urfa eski Baro Başkanlarından Ali Fuat Bucak konuşmacı olarak katıldı.Panalistlere söz vermeden önce 12 Eylül’de yaşananlara değinen Vahit Akgün, Kürt özgürlük hareketinin 12 Eylül’de teslim alınamadığını belirterek, 12 Eylül hukuku ve uygulamalarının günümüzde devam ettiğini söyledi.
‘O SÜRECİN MİMARLARI HESAP VERMEDİ’
Ardından söz alan HDP Genel Merkezi Hukuk Komisyonu üyesi Sevda Çelik Özbingöl, 12 Eylül’ün üzerinden 42 yıl geçtiğini belirterek “42 yıl geçmesine rağmen darbenin sonuçlarına dair konuşuyoruz. 42 yıl önce bir süreç yaşadık toplum olarak. O sürecin mimarları hesap vermedi” dedi. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nde önce de darbeler yaşandığını hatırlatan Özbingöl, “12 Eylül’de yüzbinlerce kişi gözaltına alındı ve bir milyondan fazla insan fişlendi. 50 kişi idam edildi. 171 kişide işkencede hayatını kaybetti. Bu rakamlar sadece kayıtlara giren rakamlar daha yüksek olduğu biliniyor. Binlerce kişi bu dönemde yargılandı ve sıkıyönetim mahkemeleri siyasi kararlar vererek darbeye katkıda bulunmuştur. Binlerce kişi yurtdışına çıkmak zorunda bırakılmıştır” diye konuştu.Darbeler ile yüzleşilmesi gerektiğini belirten Özbingöl, yüzleşme olmadığı için Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tutan Emine Şenyaşar’ın 556 gündür nöbet taleplerine karşılık verilmediğini kaydetti. Özbingöl, “42 yıl sonrasında bile biz darbeyi konuşuyorsak demek ki hala adalet arayışımız sonuçlanmamış” dedi.12 EYLÜL’DE KADINLAR
Ardından söz alan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, 12 Eylül’de kadınların maruz kaldığı işkencelere dikkati çekerek “Gülten Kışanak Kürt bir kadın olduğu için işkenceye maruz kaldı. Gülten Kışacak ‘ben Türküm’ demediği için 6 ay boyunca bir kulübede tutuldu. Ama Gülten Kışanak Esad Oktay’ın işkencesine boyun eğmedi. Bugün yine Gülten Kışacak yine tutuklu. AKP Kışanak gibi birçok seçilmiş siyasetçiyi siyasi rehine olarak cezaevine koydu. 12 Eylül üzerinden 42 yıl geçti ama bugün hala uygulamaları devam ediyor. 2016 yılında onlarca arkadaşımız tutuklandı bu bir darbe değil mi? Demokratik, sosyalist, Kürt, kadınlara yönelik saldırılar ara vermeden devam ediyor” ifadelerini kullandı.‘AYSEL TUĞLUK’UN BIRAKILMAMASI DARBEDİR’
Cezaevlerinde tutulan hasta tutuklulara değinen Sürücü, “Bunlardan biri Aysel Tuğluk. AK-MHP’nin gerçekleştirdiği siyasi darbe sonucu tutuklandı. Demas hastası kendisi. Aysel arkadaşımız tutuklu iken annesi yaşamını yitirdi. Annesinin cenazesi topraktan çıkarıldı. Bu darbedir. Hatun Tuğluk toprak altında çıkarıldığından insanlık öldü. Cenazeye yapılan uygulama siyasi iktidarın politikalarından bağımsız değil. Bu yaşanan Aysel Tuğluk üzerinden derin bir etki bıraktı. Tek başına cezaevinden kalamamasına rağmen bırakılmıyor. Bu darbedir. Aysel Tuğluk Kürt bir kadın olduğu için cezalandırılıyor” şeklinde konuştu.‘BARIŞIN, ADALETİN YOLU İMRALI’DAN GEÇİYOR’
12 Eylül sürecinden 50 kişinin idam edildiğini hatırlatan Sürücü, 2022’de cezaevlerinden 48 tutuklunun hayatını kaybettiğini kaydetti. İmralı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a 23 yıldır uygulanan tecridin topluma yayıldığını belirten Sürücü, “Her tutuklunun hakları var ancak Sayın Öcalan’ın hakları yok sayılıyor. 12 Eylül’den, darbelerden konuşacaksak tecridi de konuşmamız gerek. Tecrit neden ekonomik kriz, hukuksuzluklar, adaletsizlikler sonuçtur. Darbelerin bitmesi, ekonomik krizin son bulması için Sayın Öcalan ile görüşmeleri lazım. Barış ve adaletin yolu İmralı’dan geçer. Ne konuşursak konuşalım ne dersek diyelim tecridi konuşmamız gerekir. 12 Eylül darbesinde uygulananlar günümüzde de yapılıyor. 12 Eylül’e de boyun eğmedik, bugün yaşatılanlara da boyun eğmeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar mücadelemizi büyüteceğiz” şeklinde konuştu.CEZAEVİ ZİYARETLERİNİ ANLATTI
Urfa eski Baro Başkanlarından Ali Fuat Bucak, 12 Eylül’den önce Urfa’da siyasetin dinamik olduğunu belirterek “12 Eylül’den önce darbenin geleceği belliydi. Birçok kişi darbenin geleceğini önceden söylüyordu. Benimden darbeden bir gün önce İstanbul Sariyer’de olan evim basıldı, kaçak duruma düştüm. O dönem avukattım ve tutuklanmadım. Urfa’da eski kız meslek lisesini işkence merkezine dönüştürmüşlerdi. Avukatlar arasında da bir korku dalgası var. Urfa’da avukatlar dava duruşmalarına girmeye çekiniyordu. Diyarbakır’da durum daha kötüydü ama orada avukatlar vardı” diye konuştu. 12 Eylül 1980’den sonra avukat olarak ziyaret ettiği cezaevleri ve sıkıyönetim mahkemelerinde tanık olduğu hak ihlallerine değinen Bucak, “Tutuklulara günlerce işkence yapılıyordu” dedi.Panel, katılımcıların panalistlere yönelttiği soru ve verilen cevaplar ile son buldu.