Gökyüzü Senin İçin Ağlar, Yer ve Gök Senin İçin Ağlar
Eski Mısır hiyerogliflerinde firavun için şu ilginç ifadeler geçiyor: Gökyüzü senin için ağlar, yer ve gök senin için ağlar. Yaklaşık 2250 yıl önce Yüce Allah gerçekleşen bir durum ile ilgili bize müthiş bir bilgi sunuyor. Kur-anı Kerim, henüz inmeye başladığında Firavunun saçma, hiçbir gerçeğe dayanmayan, temelsiz, hurafe din inanışının yanlış olduğunu net bir şekilde bildiriliyordu. Firavunun inancına göre öldüğünde gök ağlayacak, yer titreyecekti. Durum firavunun düşündüğü gibi asla değildi. Gök ve yer hiç kimsenin arkasından ağlamaz. Evrene ve Dünya’ya böyle bir görev yüklenmemişti. Peki, Firavunun böyle bir inanışa sahip olduğu ne zaman keşfedildi? Kur’an’da Eski Mısır hakkında verilen bilgilerin bazıları yakın zamana kadar gizli kalmış bazı tarihsel gerçekleri açığa çıkarmaktadır. Bu gerçekler, Kur’an’daki her kelimenin belirli bir hikmete göre kullanıldığını da bize göstermektedir. Kur’an’da Firavun’la birlikte adı geçen kişilerden birisi “Haman”dır. Haman, Kur’an’ın 6 ayetinde, Firavun’un en yakın adamlarından biri olarak zikredilir.Eski Mısır yazısı olan hiyeroglif yazısının kullanımı M.S. 4. yüzyıl civarlarında bırakıldı ve unutuldu. İslam döneminde ve modern çağda hiç kimse bu yazıyı okuyamıyordu. Kur’an’ın verdiği bu haberin doğruluğu bir Mısır hiyeroglifinin bundan yaklaşık 200 yıl önce çözülüp, eski Mısır yazıtlarında “Haman” isminin bulunmasıyla ortaya çıktı. Hiyeroglifin çözümüyle çok önemli bir bilgiye daha erişilmiş oldu: “Haman” ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında geçiyordu. Viyana’daki Hof Müzesi’nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman’ın Firavun’a olan yakınlığı da vurgulanıyordu.Tüm yazıtlara dayanılarak hazırlanan “Yeni Krallıktaki Kişiler” sözlüğünde ise, Haman’dan “Taş ocaklarında çalışanların başı” olarak bahsediliyordu. Ortaya çıkan sonuç önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Haman, aynen Kur’an’da geçtiği gibi Hz. Musa zamanında Mısır’da yaşayan bir kişiydi. Kur’an’da bahsedildiği gibi, Firavun’a çok yakındı ve inşaat işleriyle ilgileniyordu. Kur’an’da, Firavun ’un kule yapma işini Haman’dan istemesini haber veren ayet, bu arkeolojik bulguyla tam bir uyum içindedir:. İnsanlar Mısır hiyerogliflerinin 19. yüzyıla kadar yazı olduğunu bilmiyordu. Bunlar sadece resim ve şekil zannediliyordu. Ama 1400 sene önce bir kitapta buna değiniliyordu. Firavun ve ordusunun inandığı dine göre, gök firavun öldü diye ağlayacaktı. Ancak Yüce Allah şerefli Kuran’ında Kuran indiği dönemde hiç kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı bu yanlış bilginin doğru olmadığını, gök ve yerin ağlamadığını bize mucizevi şekilde gösteriyor. Duhan suresi 25-29 “Geride nice bahçeler, su kaynakları, ekili ürünler ve iyi bir konum, vaktiyle içinde yüzdükleri refah bıraktılar! İşte böyle oldu. Biz de bunları başka bir topluluğa miras olarak verdik. Onlar için ne gök ağladı ne de yer. Kendilerine aman da verilmedi.”Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin için benden başka İlah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa’nın İlahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.” (Kasas Suresi:38)Evet, Kur'an ı Kerim'de firavunun hikâyesi bahsedilirken onlar için ne gök ağladığı, ne de yer. Kendilerine Âmânda verilmedi. Buyuruluyor. Ayette Kur’an’da pek çok insandan kavimden hükümdardan ve bunların ölümlerinden bahsediliyor. Ama sadece firavunun kıssasında ölümünde yer ve gök onun için ağlamadı buyuruluyor. İşte bu çok ilginç bir tabirdir. Bu tabir 19. yüzyıla kadar keşfedilmemiş eski metinlerde firavuna ağıt olarak geçiyor ve Kur'an buna işaret ederek firavuna ve o zamanki bu yanlış inanışa göndermede bulunuyor. Ümmi bir peygamber olan Efendimizin(sav) o zamanda o toplumda kimsenin bilmediği 19. yüzyıla kadar da keşfedilmemiş bu hadiseyi dile getirmesi Efendimizin peygamberliğinin ve Kur’an’ın bir mucizesi değil de nedir? Hz. Muhammed’in(sav) firavunun bu şekilde bir inanışa sahip olduğunu bilmesi mümkün müdür? Yine Peygamberimiz(sav) Kuranı kerimde geçen bilime ışık tutan mucize dolu ayetlerden: Evrenin Genişlemesi “Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.” (Zariyat Suresi: 47) Demirdeki Sır “Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik.“ (Hadid Suresi, 25)Döndükçe Kutuplardan Baskınlaşma “Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Yeryüzü'ne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. ” (Rad Suresi, 41)Evrendeki Mükemmel Yörüngeler “Ne güneş aya yetişip çarpar, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler. (Yasin: 40) Denizlerin Birbirine Karışmaması “İki denizi birbirlerine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.” (Rahman Suresi 19-20)Aşılayıcı Rüzgârlar “Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik” (Hicr suresi, 22)Uykuda Kulakların Aktif Olması “Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).” (Kehf Suresi, 11) gibi mucizevi bilgileri o günün şartlarında bilmesi mümkün müdür? Hayır, ilahî bir emir olmasa bilmesi kesinlikle imkânsızdır.Sonuç olarak, Eski Mısır yazıtlarında Haman’ın adının bulunması, Kur’an’ın, gayba hâkim olan Allah katından indirilmiş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Çünkü Kur’an’da Peygamber Efendimizin(sav) yaşadığı devirde ulaşılması ve çözülmesi mümkün olmayan bu tarihi bilgi mucizevî bir şekilde bizlere aktarılmıştır.10.04.2023 ŞanlıurfaHasan YILDIZ (Eşref AZİZOĞLU)Eğitimci Yazar Dini
Yayınlanma: 10 Nisan 2023 - 13:44
Gökyüzü Senin İçin Ağlar, Yer ve Gök Senin İçin Ağlar!
Eğitimci & Yazar Hasan Yıldız köşe yazısında “Eski Mısır hiyerogliflerinde Firavun için şu ilginç ifadeler geçiyor: Gökyüzü senin için ağlar, yer ve gök senin için ağlar. Yaklaşık 2250 yıl önce Yüce Allah gerçekleşen bir durum ile ilgili bize müthiş bir bilgi sunuyor.”
Dini
10 Nisan 2023 - 13:44