Millî Gençlik Derneği Şanlıurfa İl Başkanı Nebi Kaplan, Filistin'deki yaşanan zulme dikkat çekmek amacıyla gazze için bir açıklama yaptı. Kaplan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Bugün burada, son yüzyılın en büyük katliamının yaşandığı Gazze'ye desteğimizi haykırmak için bir araya geldik. Filistin'de, Dünya kamuoyunun gözü önünde Müslüman kardeşlerimiz katledilirken sessiz kalanlara seslenmek için buradayız.
7 Ekim'den bu yana zalim ve katil Siyonist rejimin kadın, çocuk, genç ve yaşlı demeden gerçekleştirdiği katliam politikaları her geçen gün artıyor. BM'nin güvenli olarak kabul ettiği kamplara sığınan masum sivilleri bile acımasızca katletmeleri, vicdan sahibi herkesi derinden yaralamıştır. Bu pervasız hareketlerin en büyük sebebi ise dünya liderlerinin özellikle İslam dünyasının sessizliğidir.
Millî Gençlik olarak, bu durumu kabul etmiyor ve hükümetimizin artık ciddi adımlar atmasını bekliyoruz. Mazlumun yanında durarak şanlı bir tarih yazan ecdadımızın bizlere emanet ettiği şerefli tarihi kara leke sürdürmemek, torunlarımıza dedelerimizin Filistin'deki kardeşlerine yapılan zulme sessiz kaldıklarını düşündürmemek ve en önemlisi Allah'ın rızası için ciddi adımlar atılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Filistin'in onurlu direnişini görmeyen, duymayanlar ve bu direnişi terör örgütü olarak nitelendirenler alçakça bir davranış sergiliyorlar. İsrail'in katliamlarına normalleşme talep edenleri, insanlık dışı bu durumda ticaret yapmanın ahlaki olduğunu düşünenleri milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
Kudüs sevdalısı aziz milletimizin evlatları olarak, burada sadece kısır tartışmalar ve protestolar yapmak yerine, yapılabilecek ancak yapılmayanları gündeme getiriyoruz."
Başkan Nebi Kaplan, yapılabilecek adımları sıraladı:
· Öncelikle ve acilen Siyonist rejimin, İsrail'in tüm diplomatları istenmeyen adam ilan edilmelidir. Bunu yapmadığınız takdirde söylediğimiz, eleştirdiğimiz hiçbir hususun anlamı kalmamaktadır.
· Türk vatandaşı olup katliama katılmak üzere Gazze'ye gidenler derhal vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Zira sosyal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda Türkçe konuşan şahıslar, Türkiye vatandaşı oldukları belli olan kişilerin alçakça bir şekilde Gazze'ye savaşa gittiklerini rahatlıkla ifade edebiliyorlar…
· Boykot ürünlerinin Türkiye'ye girişlerine müsaade edilmemeli. Aziz milletimiz bu konuda gerekli hassasiyeti gösterirken, devletimizin de bu konuda hassasiyet göstermesini bekliyoruz.
· İsrail'e doğrudan koruma desteği sağlayan Kürecik radar üssü hemen kapatılmalıdır.
· İncirlik kapatılmalıdır. ABD'nin Orta Doğu'ya açılan en önemli kapısı olan ve vatanımızın ortasında bir hançer gibi duran, Orta Doğu'daki bütün katliamların müsebbibi olan bu üssün acilen kapatılması gerekmektedir.
· İsrail'in içinde olduğu uluslararası kuruluşlardan katil rejimin çıkarılması için girişimde bulunulması gerekmektedir. Şayet İsrail bu kuruluşlardan çıkarılamıyorsa, katillerin olduğu bu kuruluşlardan şanlı tarihi ile Dünya’ya nam salmış Türkiye'nin çekildiğini açıklamasını bekliyoruz. Tıpkı Necmettin Erbakan hocamız gibi nüfus olarak dünyanın 4/1'lik kısmını temsil eden D8 ülkeleri gibi oluşumlar desteklenmeli, geliştirilmelidir.
· Milletimizin evlatları, Türkiye vatandaşları Kudüs'e, ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz, üçüncü haremimiz olan Mescid-i Aksa'yı ziyarete gitmek için dahi haftalarca vize almak için uğraşırken, İsrail vatandaşlarının vizesiz bir şekilde elini kolunu sallayarak ülkemize gelmeleri engellenmelidir. Derhal İsrail'e vize uygulaması getirilmelidir.
· Oluşturulacak milletvekili grubu, Refah Sınır Kapısı'na gidilerek Gazze'li kardeşlerimize desteğimiz net bir şekilde gösterilmelidir.
· Hükümetimizin terörist devlet olarak tanımladığı İsrail'e, nasıl diğer terör unsurlarına destek veren firmaların ve şahısların mallarına el konulduysa, sosyal medya hesapları incelenip teröre destek veren kişiler tutuklandıysa, aynı şekilde İsrail'e maddi manevi destek veren kişi ve kurumların da aynı muameleyi görmesini istiyoruz.
· Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın 1997 yılında yaptığı gibi Filistin'e Türk Silahlı Kuvvetleri öncülüğünde acilen barış gücü gönderilmelidir. Unutulmamalıdır ki İsrail, laftan değil yalnızca güçten anlar.
· Filistin'deki kardeşlerimiz katliama maruz kalırken, sözde normalleşme anlaşmalarının tek taraflı olarak tamamının iptal edildiği kamuoyuna ilan edilmelidir.
Bu taleplerin hükümetimize ve devletimize iletilmesi için kamuoyunun desteği beklenmektedir. Millî Gençlik Derneği, Filistin'deki zulme karşı sesini yükseltmeye ve çözüm için adımlar atılmaya devam edecektir.