Türkiye’de 54 ilde yetişen Antep fıstığında üreticiler, hasat dönemine sancılı girdi. Yok yılında iklim değişikliği ve sulama yetersizliğinin de etkisiyle rekolte geçtiğimiz yılın çok altına düştü. Bu yıl yurt genelinde 150-160 bin dolaylarında Antepfıstığı hasat edilmesi beklenirken, üreticiler alım fiyatlarının maliyetleri karşılamadığından yakındı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) fıstıkta alım garantisi yapmasını isteyen üreticiler, 110 liradan işlem gören boz Antepfıstığında kilogram fiyatının 120, 160 liradan işlem gören kırmızı ben Antepfıstığı'nın ise 200 liradan satılması halinde çiftçinin kazanacağını söyledi.
Birçok tarım ürününde olduğu gibi Antepfıstığı'nda da TMO’nun alım garantisi yapması gerektiğini belirten Melik, Türkiye’nin en çok üretim yapan kenti olmasına rağmen lisanslı depo olmadığını da ifade ederek “Antepfıstığı stratejik bir ürün. 1990’lı yıllarda TMO’nun böyle bir uygulaması vardı. Yeniden hayata geçirilmesini bekliyoruz. Taban ve tavan fi yat belirlenmeli. Çiftçinin kaderi tüccarın insafına bırakılmamalı. Piyasa regüle edilmeli ve dengelenmeli. Diğer yandan bu kadar ekili alana rağmen kentimizde henüz bir lisanslı depo da yok. Acil olarak kurulmalı ki, hasat sonrası sağlıklı bir şekilde muhafaza edebilelim. Ürünümüz küfl enmeden de ihracat edebilelim” ifadelerini kullandı.Kerevitaş'ın markası SuperFresh ikinci çeyrekte yüzde 41 ciro pazar payı ile dondurulmuş gıda alanındaki liderliğini korudu. Kerevitaş, margarin pazarında ise yüzde 65,9 ciro payı ile lider konumunu güçlendirirken, Ülker Bizim Yağ yüzde 33 ciro payı ile paket segmentinde, Ülker Teremyağ ise yüzde 55 ciro payıyla kase margarin segmentinde liderliklerini sürdürdü.Açıklamada görüşlerine yer verilen Kerevitaş Üst Yöneticisi (CEO) Mert Altınkılınç, kuruldukları ilk günden bu yana dondurulmuş gıda ve yağ pazarında müşterilerine kaliteli, sağlıklı ve güvenilir ürünler sunmak için çalıştıklarını belirterek, "Türkiye'de sürdürdüğümüz istikrarlı büyümemizin yanı sıra güçlü ihracatımızla ürünlerimizi tüm dünyayla buluşturuyoruz. 2023 yılının ilk 6 ayındaki finansal sonuçlarımız bu başarılı performansımızı kanıtlıyor. Diğer taraftan, inovasyon odaklı sürdürülebilirlik projelerimizle sektörü dönüştürmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de faaliyet gösterdiğimiz geniş ekosistemde paydaşlarımız için yarattığımız değerle sürdürülebilir başarımızı devam ettireceğiz." ifadesini kullandı.(Kaynak: ekonomim.com)
“Ağaç sayısı arttı, verimlilik düştü”
Kentte yaklaşık 1,5 milyon dekarda Antepfıstığı üretildiğini söyleyen Gaziantep Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, ağaç sayısının her geçen gün arttığını buna karşılık verimliliğin düştüğünü kaydetti. Bunda iklim değişikliğinin büyük payı olduğunu anlatan Yiğit, “20 yıllık bir ağaç 5 yıl öncesine göre bir salkımda ortalama yüzde 30 düşüş yaşandı. Antepfıstığı endüstriyel bir ürün aynı zamanda, birçok sektörde kullanılıp, binlerce kişiye de istihdam sağlıyor. Amerika ve İran’da da fıstık yetişiyor. Aromasıyla bizimle kıyaslanamazsa da verimlilik açısından bizden çok öndeler. Biz de sulamadan ve iklim değişikliğinden dolayı verimlilik çok düşük. Bu yıl sıcaklardan dolayı Antepfıstığına haşereler de dadandı. Hasat öncesi yeniden ilaçlamak zorunda kaldık. Normalde de hasat öncesi ilaçlama yaptığımız hatırlamıyoruz. İlacı çok atınca da ağaca zarar veriyor” dedi. Maliyetlerin son 1 yılda yüzde 100’ün üzerinde arttığını paylaşan Yiğit, yurt genelinde boz sualtı Antepfıstığının ortalama 110 liradan işlem gördüğünü bu fiyatların da üreticiyi kurtarmadığını ifade ederek, “Su altı boz fıstığın fiyatı 120 olmalı. Ben kırmızı fıstıkta da fiyatların 200 lira olması lazım. Bu fiyatlar ancak çiftçiyi kurtarır. Önce üretici kazanmalı ki herkes kazansın. Üretici tarlaya küsüp, umudunuz keserse herkes kaybedecektir” diye konuştu.“Alım fiyatları maliyetleri karşılamıyor”
Türkiye’nin en çok üretim yapılan 3. kenti konumunda Siirt’te de üretici yüksek maliyetten dertli. 350 bin dönümde Antepfıstığı ürettiklerini, her yıl da binlerce yeni alanda Antepfıstığı üretimine başladıklarını söyleyen Siirt Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Günbat, bu yıl ki Antepfıstığı alım fiyatlarının çiftçinin maliyetlerini karşılamadığını belirtirken, Kilis Ziraat Odası Başkanı İbrahim Kara da, bu yıl yüzde 75’e yakın ürün kaybı beklediklerini aktardı. İklim şartlarından dolayı verimlilikten ziyade ağaçları korumaya çalıştıklarını söyleyen Kara, “Maliyetlerimiz çok yüksek, belimizi kırdı. Çiftçi tarlasını bırakıp kaçıyor. Tüm girdiler çok yüksek. Çiftçiye su lazım. Yanı başımızda Fırat Nehri olmasına rağmen kullanamıyoruz. Ödenek sorunlarından dolayı barajlar tamamlanamıyor. İşlevsiz bir şekilde duruyor. Baraj yapımının hızlandırılması çiftçi için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde üretim yapan çiftçi kalmayacak” diye konuştu.“Adıyaman çiftçisi 2 kat zarar gördü”
Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Salih Şahan da hasat dönemine kısa sürede başlayacaklarını söyledi. Girdi maliyetlerinin gün be gün arttığını söyleyen Şahan, iklim şartlarından dolayı rekoltenin bu yılın düşük beklendiğini dile getirdi. Yüksek maliyetler ve depremin etkisiyle Adıyamanlı çiftçilerin iki kat etkilendiğini ifade eden Şahan, destek beklediklerini anlatarak, şunları kaydetti: “Tarlada her şey tersine gidiyor. Sulamada Türkiye ortalamasının altındayız. Kurum tarım da yapamıyoruz. Yüzlerce çiftçimizin tarım ekipmanları enkaz altında kaldı. Zararın boyutu çok büyük. Sağlam olan ekipmanları da bu maliyetlerle çalıştıramıyoruz. Önceden çiftçiyi koruyorlardı. Böyle giderse üretim yapan çiftçi kalmayacak. Çiftçilere acil olarak destek verilmeli. Giderlerimizde ÖTV kaldırılmalı.”“TMO PİYASAYI REGÜLE ETMELİ"
1,5 milyon dekarın üzerinde üretimle Türkiye’de en çok Antepfıstığı üretilen Şanlıurfa’da da rekoltede geçtiğimiz yıla oranla yüzde 60’ın üzerinde kayıp bekleniyor. Ürün kaybının nedeni de döllenme dolu ve yağmur yağışları ile aşırı sıcaklar olarak gösteriliyor. Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası önceki dönem başkanlarından Abdullah Melik, bölgedeki çiftçilerin destek beklediğini bildirdi. Melik, alım fi yatlarının bir nebze iyi olduğunu söylerken önümüzdeki yıl ürünün artmasıyla fi yatların yeniden düşeceğini söyledi.Birçok tarım ürününde olduğu gibi Antepfıstığı'nda da TMO’nun alım garantisi yapması gerektiğini belirten Melik, Türkiye’nin en çok üretim yapan kenti olmasına rağmen lisanslı depo olmadığını da ifade ederek “Antepfıstığı stratejik bir ürün. 1990’lı yıllarda TMO’nun böyle bir uygulaması vardı. Yeniden hayata geçirilmesini bekliyoruz. Taban ve tavan fi yat belirlenmeli. Çiftçinin kaderi tüccarın insafına bırakılmamalı. Piyasa regüle edilmeli ve dengelenmeli. Diğer yandan bu kadar ekili alana rağmen kentimizde henüz bir lisanslı depo da yok. Acil olarak kurulmalı ki, hasat sonrası sağlıklı bir şekilde muhafaza edebilelim. Ürünümüz küfl enmeden de ihracat edebilelim” ifadelerini kullandı.Kerevitaş'ın markası SuperFresh ikinci çeyrekte yüzde 41 ciro pazar payı ile dondurulmuş gıda alanındaki liderliğini korudu. Kerevitaş, margarin pazarında ise yüzde 65,9 ciro payı ile lider konumunu güçlendirirken, Ülker Bizim Yağ yüzde 33 ciro payı ile paket segmentinde, Ülker Teremyağ ise yüzde 55 ciro payıyla kase margarin segmentinde liderliklerini sürdürdü.Açıklamada görüşlerine yer verilen Kerevitaş Üst Yöneticisi (CEO) Mert Altınkılınç, kuruldukları ilk günden bu yana dondurulmuş gıda ve yağ pazarında müşterilerine kaliteli, sağlıklı ve güvenilir ürünler sunmak için çalıştıklarını belirterek, "Türkiye'de sürdürdüğümüz istikrarlı büyümemizin yanı sıra güçlü ihracatımızla ürünlerimizi tüm dünyayla buluşturuyoruz. 2023 yılının ilk 6 ayındaki finansal sonuçlarımız bu başarılı performansımızı kanıtlıyor. Diğer taraftan, inovasyon odaklı sürdürülebilirlik projelerimizle sektörü dönüştürmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de faaliyet gösterdiğimiz geniş ekosistemde paydaşlarımız için yarattığımız değerle sürdürülebilir başarımızı devam ettireceğiz." ifadesini kullandı.(Kaynak: ekonomim.com)