Gerçek urfa Haber Ajansı Köşe Yazarı ve Eğitimci Hasan Yıldız, bu haftadaki konusunu "Gençler" hayata dair yapılan doğru bilinen ama aslında yanlış cevaplar ve alınan karar üzerine muhteşem bir köşe yazısıyla sizlerle
GENÇLİĞİN YANLIŞ FELSEFELERİ
Bir söz ki, bir gönlü bir ömür bahtiyar eder…Bir söz ki, bir gönlü bir günde ihtiyar eder…İmtihan bu ya, birazcık yoracak yorulan sonunda gülecek.Günümüz gençlerini yanlışa sürükleyen üç ana modern felsefeden bahsetmek istiyorum.MUTLUYSAN YAP: Filmlerde, dizilerde, hikayelerde ve romanlarda sürekli bu cümleyi kulağımıza, benliğimize, duygularımıza hakim kılmaya çalışıyorlar. Neymiş efendim, mutluysan yap. Düşünmeden, tartmadan bir olayı, olguyu, durumu, iyi mi kötü mü olduğuna bakmadan, sonucunu hesap etmeden. Sadece sen mutluysan yap. Bu düşünce çok zehirli bir felsefedir. Nasip; gayret ister. Vefa ister. Çilesine sabır ister… Sonra gençlerin haline bakıyorsun. Yapılan yanlışları düzeltmek için belki bir aile yok olma noktasına geliyor. Yanlış işler, yanlış yönelimler ve yanlış düşünceler sarmalında bocalayan gençleri bir şekilde kurtarma vazifesini birey olarak üstlenmeli. Sivil ve Devlet Kurumları olarak üstlenmeli, STK’lar olarak üstlenmeliyiz. Bizim olan bu gençleri bu tür düşüncelerden kurtarmak için bir seferberlik ilan etmeliyiz. Eğitimle, projelerle bu gençliğe yön vermeliyiz. En önemlisi istihdam sağlamalıyız. Yanlışa gitmenin birden çok yolu vardır. Gençlerimizin yönelimleri duyguları bu yanlış yol ayırımlarına gitmeden Doğruya gitmenin yoluna yönelimleri için hep birlikte gayret sarf etmeliyiz.AKIŞINA BIRAK: Doğduğumuz aile, genetik olarak bazı hastalıklara yatkınlığımız, gelişen özgüvenimiz, denk geldiğimiz insanlar ve buna bağlı olarak gelişen isteklerimiz. Bir anda hayatın, geleceğin, seni neyin beklediğini bilememek. Belirsizlikler. Ruhunu ezerek baskı altına alan bir güç haline geldiğinde. Gençlerin karşısına çıkan “Akışına Bırak” felsefesi gençlik için yanlış bir mesaj veriyor. Çabalamayın gençler. Hiçbir şey yapmayın. Akışına bırakalım her şeyi. Gücünüz neye yetebilir ki. Gençlerin benliğinde, kişiliğinde, duygularında Bu düşünceler hakim olduğunda, düşüncelerinde kargaşa başlar. Ben ne yapabilirim ki? Benim gücüm ne ye yetebilir ki. Kader dua ister, Şükür ister, tevekkül ister.Hâlbuki bizler gençlerimize “Rabbim değiştirebileceğim şeyler için bana güç ve kudret, değiştiremeyeceğim şeyler için sabır ver. Ve en önemlisi bunları birbirinden ayıracak hikmet ver.” düşüncesini rehber edindirebilirsek. Bu ikinci zehirli felsefeden, bir nebze de olsa gençleri kurtarmış oluruz. Plan yapmak ve geleceğe dair gerçekçi hayaller kurmak. Bir nevi tüm zorluklara rağmen, umut yaratıp ona odaklanmak en güzeli.GENÇLİĞİNİ YAŞA: Gençliğini yaşa diyorlar. Ve bunu tekrar tekrar söylüyorlar. Bırakın gençtir. Gençliğini yaşasın. Düşüncelerin en temiz, en saf olduğu dönemlerini yaşayan bir genç. Kendi geleceğine yön verecek işlerle meşgul olmazsa nasıl gençliğini yaşasın. Başarının bedelini bir dönem için ödemeyen gençler, başaramamanın bedelini bir ömür boyu ödemek zorunda kalırlar. Dünyada ki diğer bireylerle, olanaklar bakımından eşitlenmiş ve gelecekte söz sahibi olmak istiyorsan Ey Genç en iyi dönemini en iyi meşguliyetlerle geçirmelisin.Geleceği inşa etmek istiyorsanız. İzlenecek bunca program, oyun ve sohbet ortamlarını ellinizin tersi ile bir tarafa iteceksiniz. Geleceğe yön veren mesleklerden grafik, tasarım, proglama, yabancı dil gibi birçok programı. Şekillenmesi gereken hayatının birkaç senesini, ilerde şekillenmiş bir hayat için bu yönde harcamak zorundasın. Yüce Rabbimiz, Kuran-ı Kerîm'in Necm Suresi'nin 39-41. ayetlerinde şöyle buyurmaktadır; “İnsan için ancak çalışmalarının karşılığı vardır. Ona çabalarının karşılığı gösterilecek. Tam tamına karşılığı da verilecektir.” 19.01.2022 Hasan Yıldız (Eşref AZİZOĞLU) Eğitimci Yazar