Geleceğin Şanlıurfa’sına hazırlanıyor muyuz?
Birleşmiş Milletler ‘in tahminine göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık %68'inin şehirlerde yaşaması bekleniyor. Bu oran, 2024 itibarıyla %56 civarında bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda kentleşme oranının devam etmesi ve şehirlerdeki nüfusun artması, bir takım ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. 2030 yılına kadar dünyada 43 mega şehir (10 milyon ve üzeri nüfusa sahip şehrin) olması bekleniyor. Küresel nüfusun önemli bir bölümünü barındıracak ve kentleşmenin hızlanmasında büyük rol oynayacak devasa şehirlerin büyümesi, kaynakların ve hizmetlerin daha yoğun bir şekilde kullanılmasına ve şehirlerin büyüme stratejilerinin önem kazanmasına neden olacaktır. Gelecekteki kentleşme hızı kendisiyle birlikte hızlı gecekondu bölgelerinin artmasına yol açacaktır. Bu duruma çözüm bulmak için yerelde, düşük ücretli çalışanların konut ihtiyacını karşılamak için şehir merkezine yakın, çevre dostu ve uygun fiyatlı daireler inşa edilmesi projeleri hayata geçirilmelidir.. Güneşten faydalanma olanakları en yüksek illerden biri olan Urfa’mızda yapılacak bu konutlarda güneş enerji sistemleri kullanılmalıdır. Büyükşehirlerin daha fazla nüfus yoğunluğu beraberinde Trafik sıkışıklığı sorununu da getirmektedir. Bu durum seyahat sürelerini uzatarak hayatımızın önemli bir kısmını yolda geçirmemize neden olduğu gibi ulaşımdan kaynaklı çevre kirliliği gibi çözülmesi gereken önemli sorunlara da neden olmaktadır. Uzun kuyruklu trafik sıkışıklığında milyarlarca yakıt boşa tüketilmektedir. Trafik ışıklarının yapay zekâ ile donatılması bir çare olarak düşünülmelidir. Gelecek dediğimiz birkaç yıl içinde oluşacak hava taksi araçları için iniş kalkış ve şarj merkezleri kurulma çalışmalarını mutlak suretle yapmalıyız. Bu inişler Gaziantep yerine Urfa’mıza yapılmalı. Tarihin sıfır noktasında olmalı. Şimdiden tüm dünyaya bu teknolojik gelişmeye hazır olduğumuzu göstermeliyiz. Geleceğin Şanlıurfa’sında en akılcı yatırımları ve politikaları geliştirerek bu karmaşık ekosistemin en verimli şekilde çalışmasını sağlamak zorundayız. Özellikle raylı sistemler ve buna bütünleşmiş çalışacak toplu ulaşım yatırımları trafik sıkışıklığının önlenmesi adına en büyük hamlelerdir. Abide kavşağından itibaren Balıklı Göle kadar yapılacak trafik çalışmalarının yapay zekâ araçları donatılmasına acilen geçilmelidir. 2050 yılına kadar sürdürülebilir bir trafik çalıştayının yapılması elzem olmuştur. Çalıştaya ek olarak taksilerin dijitalleşmesi, eğitimli şoförler ile hizmet kalitelerinin artırılması, denetim mekanizmasının etkin bir şekilde uygulanması ve daha verimli bir taksi hareketliliği de önemli konuların başında alınmalıdır. Şehir içinde özellikle Turizm sezonunda çile haline gelen trafik sorunu mutlaka bir çözüme kavuşturulmalıdır. Şanlıurfa’mızda kısa mesafelerde ticaret, eğitim, sağlık gibi ihtiyaçların karşılandığı merkezlerin daha iyi kurgulanması ve bu merkezlerde özellikle yürüyüş ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması en önemli önceliklerimiz olmalıdır. Şehre yakın bir merkezde beş yıldızlı termal sistemleri olan yeşil alanı ile konuklarını rahat ettirecek temiz bir hava ile buluşturacak otel yapılmasına teşvik edilmelidir. Rastgele yapılan konuk evleri denetlenmeli. Uygun olmayan ortamları düzeltme çalışmalarına öncelik verilmelidir. Göbeklitepe, Karahan tepe Sayburç gibi ören yerlerine sahip olan ilimiz iyi bir tanıtım destinasyonu ile sunumunu tüm dünyaya çok iyi yapmalıdır. Gelecek turizm hareketliliği yüz yıllar boyu Şanlıurfa Merkezli olacaktır. Geleceğe yatırımı bu gerçekliği görerek yapmalıyız. Turizim yolu projesi buna bir başlangıç seçilmeli buna göre şehirdeki herkes bilinçlendirilmelidir. Toplu ulaşım ve mikromobilite araçlarının kullanımının teşvik edilmesiyle trafik sıkışıklığı azaltılarak çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirgenmelidir. Yine balıklı göl platosunda bulunan tüm mahallerde soba ısınmasına bağlı olarak ortaya çıkan devasa hava kirliliği için çok acil akıllı bina sistemlerine geçilmeli. Dumansız hava sahası ısınma tercihleri için de uygulanmalı. Aynı zamanda, daha yeşil ve temiz bir çevre ile halk sağlığına olumlu etkiler sağlayarak yaşam kalitesini yaşam alanları için kaliteli ortamları hazırlamalıyız. İçme suyu ihtiyacını büyük sorunların başında geleceğinden şimdiden bunu güvence altına almak hızla artan şehir nüfusunun ihtiyacını hesaplı, güvenilir ve sürdürülebilir şekilde karşılayabilmek için projeler üretmeliyiz. Su kesintilerinin yaşanmaması için alternatifler oluşturmalıyız. Kentleşme, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sınırlı olan doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturuyor. Yoksulluk çoğunlukla sağlıklı gıdaya erişimin önünde engel oluşturuyor. Kentsel tarım projeleriyle aileler küçük arazilerinde kendi gıdalarını yetiştirme çalışmalarına hız vermeliyiz. Tüketim toplumundan üretim toplumuna geçiş yapmaya özen göstermeliyiz. Bisikletle ulaşım Okula ve işe gitmek için iyi bir ulaşım sistemine sahip olmak vazgeçilmezdir. Fakat artan insan sayısı şehir sakinleri ve şehir planlamacıları için daha fazla trafik ve stres anlamına geliyor. Şanlıurfa sıfır karbon şehri olmak için projeler üretmeli yatırım ve istihdamı teşvik ederken gelişi güzel sanayi merkezleri yerine Silikon vadisi gibi ARGE çalışmalarının ön planda olduğu çalışmalara hız vermeliyiz. Kentte geniş bisiklet ağı oluşturulmalı obezite ile mücadelede hareketli şehir pozisyonuna geçmeliyiz. Kent sakinlerini otomobil yerine bisiklet kullanmaya teşvik etmeliyiz. Çok kalabalık olduğundan şikâyet edilse de günde bir milyon kişinin yolculuk sorununu transit otobüs sistemiyle çözmeliyiz. İl dışından gelen Tur otobüsleri ve minibüsleri Oluşturulacak toplu bir alanda bekletmeliyiz. Balıklı gölden Göbekli Tepeye trafik akışını durdurmak için Bursa Uludağ Teleferik sistemi gibi bir oluşum hazırlamalıyız. Çöp ve atıklara çözüm üretmek için İsveç kentlerinde yapılan çöplerin yakılarak enerji elde edilmesi ve evsel atıkların sadece yüzde birinin ayrıştırılmasının işlemine geçmeliyiz. Atık oluşumunu sıfırlamak için kâğıt poşet uygulaması mutlaka yapılmalı ve örnek şehir uygulamacısı olmalıyız. Toplu taşıma araçlarının enerjisini İngiliz kentleri toplu taşıma araçlarındaki gibi çöpten üretilen enerjiden sağlamalıyız.Ayrıca karbon emisyonunu azaltmak için ağaçlandırma ve kentsel ulaşımın yeşillendirilmesi gibi tedbirler alındıktan sonra binaların dış cepheleri de özel duman emici malzemeyle kaplamalıyız. Sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i şehirlerden kaynaklanıyor. Geleceğimize yatırım yapmak adına Kopenhag, Vancouver, Malmö ve daha birçok şehir emisyonu azaltma konusundaki çalışmalarını Şanlıurfa’mıza taşımalıyız. Almanya’nın Freiburg kentinde de çeşitli önlemler alındı. Şehir güneş enerjisi, temiz ulaşım ve geri dönüşüme önemli yatırım yapıyor. Freiburg 2050’ye kadar sıfır karbon şehir olmak istiyor. Yeşil alanlar şehirler için hayati önem taşıyor. Dinlence imkânı sunmasının yanında ısıyı da düşürüyor. Yüksek nüfus yoğunluğuna ulaşmadan kentimiz yemyeşil bir kent haline getirebiliriz. Eskiden suyun olmamasını bahane ederdik şimdi bu bahanenin arkasına sığınmak büyük bir ayıp olur. Yanı başımızda Fırat suyu gibi devasa bir nehrin suları boşa akarken bunu şehri yeşillendirme çalışmalarına katma projelerine hızlı bir geçiş yapmalıyız. Karakoyun deresini Fırat suyuna kavuştururken kanal içerisinde tekne ulaşımı yapmalı şehrin bir ucundan diğerine çok güzel bir görüntü vermeliyiz. Fırat suyu can vermeli şehrimizin yeşilliğine. Büyükşehir bu işi yapabilecek güçtedir. Halk olarak bu şehrin yeşile olan hasretine bir çözüm bulmalıyız. Su toprakla bir de Şanlıurfa’nın yeşili için buluşmalı. Çok şey beklemiyoruz aslında geleceğe yatırım ve geleceğin nefes alınan şehrine doğru adım atmalıyız.Hasan YILDIZ
Eğitimci Yazar
11.05.2024
Bu yazının altına gözüm kapalı olarak imzamı atarım kıymetli hocam. Tam yerinde ve güzel tespitler. Kalemine ve yüreğine sağlık olsun