Hayatın normalleşmesini sağlamak adına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü koordinasyonunda binaların hasar düzeylerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapıldığını dile getiren Kirişci, il genelinde yıkılan 13 binanın yanı sıra 23 binanın ağır, 120 binanın orta hasarlı olduğunun tespit edildiğini açıkladı.Kirişci, ilk incelemelere göre, 640 binanın az hasarlı, 2 bin 105 binanın ise hasarsız olduğunun belirlendiğini belirterek, şöyle devam etti:"Adana'da ilk analizleri yapılan toplam 2 bin 901 binanın 2 bin 745'inin yani yüzde 95'inin sağlam veya az hasarlı olduğu noktasında bir çalışma yapıldı. Şehir merkezinde yıkılan 11 bina da Çukurova ilçemizde olup, 16 bina ağır hasarlı, 93 bina orta hasarlı, 490 bina az hasarlı ve 1365 binada ise herhangi bir hasar söz konusu değildir. İl genelinde yüzde 95 olan az hasarlı veya hasarsız bina oranı burada yüzde 94. Biz vatandaşlara 'doğrudan bu binalara buyurun geçin oturun' diyecek durumda değiliz. Yaptığımız tespitler, vatandaşların bilgisine arz edilen tespitlerdir. Bunlara vatandaşlarımız hangi binada hasar var ve hasar düzeyi nedir veya hangi bina oturulabilir durumda kendileri e-Devlet üzerinden rahatlıkla görebilir. Yine kaymakamlıklarımıza bu konularda kendilerine yardımcı olacak birimlerimiz de olacak."Yurtlardaki kapasitenin 11 bin 500 olduğunun altını çizen Kirişci, fuar alanı, gençlik kampı, bir özel okul tarafından açılan alan ve semt pazarlarının olduğu yerlerde çadır kurduklarını, buralarda seyyar tuvaletten sıcak yemek dağıtımına kadar sağladıkları organizasyonların aksaksız şekilde yürüdüğünü anlattı.Kirişci, Adana'da toplam 35 bin vatandaşın güvenli bir şekilde barınmalarını sağladıklarını ifade etti.Hasar tespit çalışmalarının duraksamadan devam edeceğinin altını çizen Kirişci, bunları düzenli olarak kamuoyuyla paylaşacaklarını duyurdu.
BARAJLARA SON DURUM NEDİR?
Kirişci, Adana'da 2 önemli baraj bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:"En ufak bir problem yok. Biz çalışmaktan yorulmuyoruz fakat dezenformasyondan gerçekten yoruluyoruz. Millet olarak bizi demoralize eden şey budur. Önce 'Atatürk Barajı'nda çatlaklar var' denildi. Hatta uluslararası medya da bunu bir şekilde kullandı. Ben, DSİ ekibimle barajın hem havadan hem gövdesi üzerinde fiziki olarak inceleme yaptık. En ufak bir problem denilebilecek durumun olmadığını tespit ettik. Bunları da paylaştık. Ardından Suriye rejimine ait Asi Nehri üzerindeki Al Rastan Barajı'nın patladığına yönelik haber yaptılar. Hâlbuki yapılan işlem baraj kapaklarının aşırı yağışlardan dolayı açılması idi. O konuda da 15 metreküp saniye olan suyun debisi 130 metreküp saniyeye çıktı. Bu depremle yaklaşık 1 metre aşağı çöken Amik Ovası'nın 1 metre aşağılara inmiş olması, su kotu bakımından da bir olumsuzluğu beraberinde getirdi. Havalimanı da dâhil olmak üzere çevresinde su birikintilerine yol açtı. Kirişci, biz bunların hepsinin zamanında yerinde dozunda tedbirlerini aldık. Buradaki suyun bir bölümünü Afrin Kanalı'na verdik. Şu anda buradaki su debisi 130'lardan 75'lere geriledi. O da kontrolümüz altında."Bakan Kirişci, Hatay'daki Yarseli Barajı'na ilişkin olarak ise "patlak var, biraz sonra burayı barajın suyu basacak" denilerek yapılan dezenformasyonun, Hatay'daki kurtarma çalışmalarını yürüten kişilere korku salarak, onların çalışmaları sonlandırıp olay mahallini terk etmelerine neden olduğunu ifade etti. Bu barajı da yerinde inceleyerek tespit çalışması yaptıklarına işaret eden Kirişci, şunları kaydetti:"Kret dediğimiz barajların önündeki setin su tarafına bakan değil de mansap tarafına bakan yüzeyinde her zaman bazı çatlakların olabileceğini, bunların büyüklüğünün önemini dikkate alarak o değerlendirmeleri de yaptık. Oranın giriş çıkışını da kontrol altına aldık, kullanılmasına izin vermedik. Art niyet olabilir, başka amaçlar için kullanılabilir diye… Yapılması gereken bütün teknik çalışmalar da sürdürülüyor. Bizim 140 baraj ve göletimiz var. 110'u baraj hidroelektrik santrali, 30'u da gölet. 172 tane de hidroelektrik santrali özel sektörde... Özel sektördeki bu 172 barajla ilgili de herhangi bir problem yok. Biz, Osmaniye'de Arıklıkaş ve Malatya'da Sultansuyu barajlarında gerekli su tahliyelerini zamanında yapmış olduk. Suyun, depremden kaynaklı olarak, bölgemize ve bölgemizdeki yerleşim yerlerine yapabileceği herhangi bir olumsuzluğun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna ilişkin çalışmalarımız hızla devam ediyor."ADANA MERKEZ LOJİSTİK ÜSTÜ OLDU
Kirişci, 13 bin 329 personelin sahada görev yaptığının altını çizerek, 1 uçak, 5 helikopter, 6 hava aracı, 4 bin 552 makine ve ekipmanın kurtarma çalışmalarında aktif olarak kullanıldığını söyledi.DSİ ve Orman Genel Müdürlüğüne (OGM) ait makine parkının da yoğun şekilde kullanıldığını anlatan Kirişci, Bakanlığa bağlı bütün birimlerin sahada olduğunu vurguladı.Kirişci, Adana'da yıkılan bina sayısı ve depremden kaynaklı hasar az olsa da şehir olarak önemli bir fonksiyonu icra ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:"Şu anda hastanelerimiz tamamıyla bölge hastanesi niteliğinde büyük bir hizmet veriyor. Burada hizmet alan vatandaşlarımızın tamamına yakını Antakya ve Hatay'dan gelen kardeşlerimizdi. İki havalimanı da var. Bunlar da adeta bir merkez olarak vazifesini eksiksiz yürütüyor. Bir lojistik merkezi olduk. Artık bunu resmi olarak ifade edebiliriz. İnşallah buradaki çalışmalarımızın fazlasını çevre illerde de göstereceğiz. Hatay'a daha fazla araç-gereç, alet, makina ve insan kaynağı noktasında yardım etmek için gayret gösteriyoruz."dedi.