"Şanlıurfa'da neden intihar olayları arttı? Maalesef her zaman olduğu gibi birşeyler olmadan öngörülemiyor. Yıllardır Şanlı şehrimizde işsizlik sorununun olduğunu defalarca dile getirmemize rağmen biz söylediklerimizle kaldık. Hiçbir şekilde tedbir alınmadı. Neden mi işsizlik önemli? Neden mi bu kadar üstünde durduk? İşte yine haklılığımız ortaya çıktı. 16 saat önce 41 yaşında bir vatandaşımız intihar etti. Neden mi işsizlik önemli? 24 saat önce 21 yaşında bir gencimiz intihar etti. Neden mi işsizlik önemli? 2 gün önce 30 yaşında bir vatandaşımız intihar etti. 1 gün önce 54 yaşında bir vatandaşımız intihar etti, 3 gün önce 54 yaşında bir vatandaşımız intihar etti, 4 gün önce 30 yaşında bir vatandaşımız intihar etti. Son bir hafta içinde 9 vatandaşımız intihar etmiş. Son iki aylık süreçte iste 30 vatandaşımız intihar etmiş. Ne acı bir tablo değil mi? Yerel medyada yeralan fakat ulusal medyada görmezden gelinen akıl almaz bir artış. Neden bu vatandaşlarımız intihar ettiler? İki satır okunup geçilecek bir durum mu? Görmezden mi gelinmeli? Şanlıurfamızın gerçekten çok büyük ve kronikleşmiş sorunları var. Fakat bütün yetkililer görmezden geliyor. Sadece dinlemiş gibi yapıp günü kurtarmaya çalışan bürokratlarımız var ve nüfusu olan her yerde işini çok rahat görürken sade vatandaşlarımız maalesef işlerini görememektedir.
Ekonomik sebepler; ülkemizin ve şehrimizin de pandemi öncesi ekonomik sıkıntıların yükseldiği bir dönemde, pandemininde gelmesiyle daha da sert bir şekilde yaşanmaya devam ediyor. İktidarın uyguladığı kapitalist sistem büyük sermayeden taraf olup, orta ve küçük ölçekli sermayeye yaşama şansı vermeyen siyonizmin uygulattığı bir politika izlenmiş ve gelinen noktada nüfusun %25-30 'luk kesiminin çok zenginleşmesine rağmen %70'lik kesiminde fakirleşmesine ve yoksullaşmasına sebep olmuştur. Bu da paylaşımda adaletsizlik oluşturmuş ve toplumun dengeleri bozulmuştur. İşsiz olan bireyler, siyasilerin ve kurumlardaki idarecilerin referansınız yok ise hiç boşuna uğraşmayın alınacak sayı bölüşülmüş ve sizin şansınız yok diyerek her başvuruda geri dönmüşlerdir.
İşleri kırılan esnaf ailesine bakamaz duruma gelmiş, tefecilerin ve bankaların eline düşmüş, içinden çıkılamaz borçlar yapmışlardır.
Birde pandemiden dolayı duran sektörleri göz önünde bulundurursak;. Neden bu insanlar intihar ediyor diye düşünmeye gerek kalmaz sorunu tespit etmiş olursunuz.
Acilen iktidar ekonomi politikalarını gözden geçirmeli, paylaşımda adalet sağlanmalı, orta ve küçük ölçekli işletmeleri koruyucu tedbirler alınmalıdır.
İşe alımlarda nüfusu olan değil ekonomik açıdan yoksul ailelerden bir kişi dahi olsa istihdam sağlamalıdır. Liyakat esaslı atama usulü benimsenmeli ve uygulanmalıdır.
Şanlıurfa'daki yöneticilerin biran önce sadece dinleyici değil çözüm odaklı çalışmalar yapmaları elzemdir. Siyasilerimiz iktidar ve muhalefet ile beraber kendi çıkarları için değil şehrimizin çıkarları için çalışmaları önem arz etmektedir.
Bizler adaletli olursak ve Şanlı Şehrimiz için mücadele edersek sorunlarımızı kısa süre içerisinde çözüme ulaştırmamız mümkün olacaktır.
Şanlı şehrimizde bu tür üzücü olayların yaşanmaması temennisi ile daha güzel yarınlara hep beraber ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Sürekli Şanlıurfamızın sahipsiz olduğu söylemleri klasik bir söz olarak konuşulmaktadır. Unutmayalım ki sahipsizlerin sahibi Yüce Yaradanımız Allah'tır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
- Pandemi döneminde yoksul insanların geçimi için ne kadar başarılı bir program uygulandı?
- İstihdam sağlanması için yapılan çalışmalar yeterli mi?
- Paylaşımda adaleti ne kadar doğru uygulayabiliyoruz?
- Kutuplaşmış siyasette benden senden diyerek yapılan ayrışmada sade vatandaşımız ne kadar yer alabiliyor?
- Adaletli bir yönetim uygulayabiliyor muyuz?
- Yerel yönetimlerin ödeyemeyeceği borçları yapan yöneticiler neden sorgulanıp yargılanmıyor?
- Neden Şanlıurfamızın sorunları doğru bir şekilde merkezi yönetime aktarılmıyor veya çözümü konusunda takibi yapılmıyor?
- Neden şehrimizdeki mülteci sorunu ile ilgili tedbirler alınmadı ve başı boş bırakılmasına izin veriliyor?
Neden mi bunları soruyoruz? İntiharların bunlarla ne alakası var diye soracaksınız.
Bir insan neden intihar eder diye sorguladığımızda karşımıza temel iki sebep çıkar. - Psikolojik sebepler
- Ekonomik sebepler
Ekonomik sebepler; ülkemizin ve şehrimizin de pandemi öncesi ekonomik sıkıntıların yükseldiği bir dönemde, pandemininde gelmesiyle daha da sert bir şekilde yaşanmaya devam ediyor. İktidarın uyguladığı kapitalist sistem büyük sermayeden taraf olup, orta ve küçük ölçekli sermayeye yaşama şansı vermeyen siyonizmin uygulattığı bir politika izlenmiş ve gelinen noktada nüfusun %25-30 'luk kesiminin çok zenginleşmesine rağmen %70'lik kesiminde fakirleşmesine ve yoksullaşmasına sebep olmuştur. Bu da paylaşımda adaletsizlik oluşturmuş ve toplumun dengeleri bozulmuştur. İşsiz olan bireyler, siyasilerin ve kurumlardaki idarecilerin referansınız yok ise hiç boşuna uğraşmayın alınacak sayı bölüşülmüş ve sizin şansınız yok diyerek her başvuruda geri dönmüşlerdir.
İşleri kırılan esnaf ailesine bakamaz duruma gelmiş, tefecilerin ve bankaların eline düşmüş, içinden çıkılamaz borçlar yapmışlardır.
Birde pandemiden dolayı duran sektörleri göz önünde bulundurursak;. Neden bu insanlar intihar ediyor diye düşünmeye gerek kalmaz sorunu tespit etmiş olursunuz.
Acilen iktidar ekonomi politikalarını gözden geçirmeli, paylaşımda adalet sağlanmalı, orta ve küçük ölçekli işletmeleri koruyucu tedbirler alınmalıdır.
İşe alımlarda nüfusu olan değil ekonomik açıdan yoksul ailelerden bir kişi dahi olsa istihdam sağlamalıdır. Liyakat esaslı atama usulü benimsenmeli ve uygulanmalıdır.
Şanlıurfa'daki yöneticilerin biran önce sadece dinleyici değil çözüm odaklı çalışmalar yapmaları elzemdir. Siyasilerimiz iktidar ve muhalefet ile beraber kendi çıkarları için değil şehrimizin çıkarları için çalışmaları önem arz etmektedir.
Bizler adaletli olursak ve Şanlı Şehrimiz için mücadele edersek sorunlarımızı kısa süre içerisinde çözüme ulaştırmamız mümkün olacaktır.
Şanlı şehrimizde bu tür üzücü olayların yaşanmaması temennisi ile daha güzel yarınlara hep beraber ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Sürekli Şanlıurfamızın sahipsiz olduğu söylemleri klasik bir söz olarak konuşulmaktadır. Unutmayalım ki sahipsizlerin sahibi Yüce Yaradanımız Allah'tır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."